Türk Yurdunda Fitne ve Fesada taviz verenler şahsiyet yoksunu zavallılardır..

Bölücü Kürtçülüğe sıcak bakan hiç kimseye taviz vermeyeceğim. Gerekirse bölücü teröre bulaşmış olan herkesi Kuzey Irak’a yollayacağım. Olmadı onları çok seven ve stratejik ortak olarak gören İsrail’e de hediye edebilirim. Öcalan ve bazı elebaşları hariç onlar milletim ve bana aittir.

Her geçen gün Hükümetin taviz kar tutumu ve dış baskılar karşısındaki boyun eğici tutumu nedeni ile Sözde Kürt Meselesinde ülkesine milletine bayrağına bağlı ve bu konuda taviz vermeyecek Doğudaki vatandaşlarımız da tüm vatandaşlarımız gibi sıkıntıya sokulmaktadır. Yara daha fazla büyümeden en ideal çözüm; Bölücü ve ayrılıkçı unsur ve destekçilerinin Kuzey Irakta Barzani ve Talabani ile yaşamasının önü açılmalı ve bu ülkede çıkartılmalıdırlar. MHP Genel Başkanlığına gelmem durumunda öncelikli programlarımdan birisi bizimle yaşamak istemeyen bu ayrılıkçı unsurların topraklarımızın dışına çıkartıp kendilerini daha mutlu hissedecekleri Barzani ve Talabani’ye yollamak olacaktır.

Bu çözüm herkesi mutlu edecek bir çözümdür. Fitne ve fesada son vermenin en ideal yoludur.

Bölücü Kürtlerin özgürce yaşamasına değer veren Batılı güçler ABD ve İsrail bu öneriyi düşünmek zorundadırlar. Düşünmezlerse düşünmek zorunda kalacaklarından kimse şüphe etmesin. Biz de onlara hak vermek zorundayız, bu bölücü unsurlar bu ülkede yaşamaktan sıkılıyorlar. Kendilerini Kuzey Irakta daha özgür hissedeceklerinden kimse şüphe etmemelidir. Türkiye olarak biz buna engel olmamalıyız.

Musul, Kerkük ve Süleymaniye Türk yurdudur öylede olacaktır. ABD-İsrail hayal peşinde koşmaktadır. Bu milleti iyi tanımamanın faturasını ağır ödemek zorunda kalabilirler.

Bu bölücü unsurlar Kuzey Irak’a gönderildikten sonra bir daha sıkıntı ve fitnelerle karşı karşıya kalmamak için yapmamız gereken, Musul-Kerkük ve Süleymaniye gibi Türkmen unsurlara ait olan bu şehirleri Kürt unsurlardan arındırıp buraları da Türk topraklarına ilave edip Irak sınırımızı Türkmenlerle genişletip ileride düz alanda kurup sınır güvenliğimizi de keskin bir hale getirmek zorundayız. İçeride kalan milletimizle bir bütün olarak kendisini Kürt yada Türk hisseden her vatandaşımız huzur içinde kardeşçe tek bir ülküye hizmetle yaşamaya devam etmelidir. Sorun bölücülerdir. Sorun Kürtler ya da Lazlar değildir. Eğer bu ülke için bölücü unsur Rize’ den çıkıyorsa aynı muamele ile bu ülkede yaşam hakkı tanınmamalıdır. Burada esas olan bölücülük yaparak milletin huzurunu kaçırılıyor olunmasıdır. Kim nerede kendisini rahat hissediyorsa orada yaşamalı. Bizde bu insanların yollanması konusunda ve bu topraklardan çıkarılması konusunda gerekli lojistik yardımı dahi yapmalıyız. Bu yardım talebe gerek kalmadan bir zorunluluk olarak derhal yapılmalıdır da. Aksi durumda acılar daha da büyüyebilir.